MEB yeni Müfredatı Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, eğitim sendikalarının büyük bölümünün karşı çıktığı yeni müfredatı onayladı !
Demirli : “Bilimsellik, Şeffaflık İlkeleri Gereği Olarak Değerlendirdik”
Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Cihad Demirli, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli için iletilen tüm görüş ve önerilerin şeffaflık, bilimsellik ve katılımcılık ilkelerinin gereği olarak değerlendirildiğini ve öğretim programlarına yansıtıldığını, tekrar görüşülen yeni müfredatın Talim ve Terbiye Kurulu onayından geçtiğini söyledi. Demirli, yeni müfredat taslağına ilişkin kamuoyundan gelen görüş ve önerilerin alındığı askı sürecinin tamamlanmasının ardından yapılan çalışmalara yönelik konuştu.
Türkiye’de hizmet veren eğitim sendikaları temsilcileri, bir çok gazeteci Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ismi verilen yeni müfredatın bilimsellikten uzak olduğunu belirterek, müfredatın geri çekilmesini talep etmişti. Milli Eğitim Bakanlığı web sayfasında yeni müfredat ile ilgili görüşler alınmış ve binlerce görüşün iletildiği MEB sayfasından da duyrulmuştu. MEB sayfasında yapılan duyuruda, yeni müfredatın Talip ve Terbiye Kurulu tarafından değerlendirildiği ve müfredatın kurul tarafından onaylandığı açıklandı.
EĞİTİM-SEN YENİ MÜFREDATA KIRIK NOT VERDİ !
67 Bin Görüş ve Öneri Geldi !
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında Ortaöğretim Genel Müdürlüğünce 9 dersin öğretim programı ile ortak metnin, Temel Eğitim Genel Müdürlüğünce 10 dersin öğretim programının, Din Öğretimi Genel Müdürlüğünce 7 dersin öğretim programının 26 Nisan’da kamuoyunun görüş ve önerisine sunulduğunu anlatan Demirli, 10 Mayıs’a kadar askıda kalan taslağa bu sürede 67 bin 284 görüş ve önerinin geldiğini belirtti. Bu süreçte taslağın 1 milyon 662 bin 780 kez görüntülendiğini ifade eden Demirli, gelen görüş ve önerilerin yüzde 58’inin öğretmenlere ait olduğunu söyledi.
Üçte Biri Okul Öncesi ile İlgili
Bu kapsamda yeni müfredat taslağına öğretmenlerden 38 bin 865 görüş ve öneri geldiğine işaret eden Demirli, “Yeni müfredat taslağına katkı sunmak isteyen sivil toplum kuruluşları, eğitim platformları ile eğitimin diğer paydaşları ise 28 bin 419 görüş bildirdi. Söz konusu paydaşların oranı da yüzde 42 olarak gerçekleşti” diye konuştu. Demirli, gelen görüşlerin üçte birinin ortak metne, altıda birinin ise okul öncesi eğitim programına yönelik olduğunu ifade etti.
İlkokul, Ortaokul ve Lisede Uygulanmaya Başlanacak
Cihad Demirli, askı sürecinin tamamlanmasıyla bildirilen görüş ve önerilerin nasıl değerlendirildiği sorusu üzerine şu bilgileri paylaştı: “Yeni müfredat taslağı hakkında iletilen tüm görüş, öneriler Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızca özenle değerlendirildi. Görüş ve öneriler, askı sürecinde Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı komisyonları ile ilgili genel müdürlüklerle her gün paylaşıldı. Eğitim paydaşlarından gelen 67 bin 284 görüş ve öneri tek tek tasnif edildi. Bu çerçevede öğretim programlarında bazı genel tashihler yapıldı. Görüş ve öneriler, şeffaflık, bilimsellik ve katılımcılık ilkelerinin gereği olarak değerlendirilerek öğretim programlarına yansıtıldı. Yeni müfredata ilişkin 26 dersin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli öğretim programları, 16-22 Mayıs’ta Kurul gündemine alınarak görüşüldü. Tekrar görüşülen yeni müfredat, Talim ve Terbiye Kurulu onayından geçti.” Yeni müfredat, gelecek eğitim öğretim döneminden itibaren okul öncesi, ilkokul 1. sınıf, ortaokul 5. sınıf ve lise 9. sınıftan başlamak üzere kademeli şekilde uygulanacak. Talim ve Terbiye Kurulunca onaylanan yeni öğretim programlarına, makam onayının ardından Bakanlığın internet sitesi üzerinden erişilebilecek.
Laik ve Bilimsel Eğitimi Yok Sayan Müfredat
Eğitim-İş, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Talim ve Terbiye Kurulu tarafından onaylanan yeni müfredatın laik ve bilimsel eğitimi, Atatürk ve Cumhuriyeti yok sayan bir program olduğunu savundu. Sendika tarafından yapılan açıklamada, Bu müfredat, eğitim sistemimizi ideolojik bir bakış açısıyla şekillendirme tehdidi taşımaktadır. Bilimsel ve laik eğitimden uzaklaşarak, ezberci ve dogmatik bir eğitim anlayışını teşvik etmektedir. Müfredat değişikliğinin hazırlanma usulü, KHK’larla ülkeyi yöneten AKP’nin Milli Eğitim Bakanlığı’na yakışır biçimde gerçekleşmiştir. 10 yıllık uzun bir süreçte hazırlandığı söylenen müfredat değişikliği için bu alandaki eğitim-bilim uzmanlarını, üniversiteleri ve demokratik kitle örgütlerini sürece katmak yerine Bakan Tekin’in ifadesiyle “1000’in üzerinde arkadaşımız ortak çalışmış”. Bu, 1000’in üzerinde arkadaşın kim olduğu sorusu da en az müfredatın kendisi kadar tartışmalıdır^
Yangından Mal Kaçırırcasına
“Bu kadar köklü bir değişimin, katılımcı bir şekilde hazırlanması gerektiği gerçeği bir yana, daha uzun vadeye yayılması ve pilot uygulamalarla test edilmesi gerekmektedir. Yangından mal kaçırırcasına yeni müfredatı getiren Bakanlık, ifade edilenin aksine bu çalışmayı hem kısa bir zamanda ve şeffaf olmayan bir süreçte hazırlamıştır, hem de 1 hafta askı süresini “katılımcı bir yaklaşım” olarak yansıtmaya çalışmaktadır”
“Herkesle Ortak Çalıştık” diyen Bakan Tekin’e Soruyoruz
“Son müfredat değişikliğini sizin de Müsteşar olduğunuz dönemde 2017’de yaptınız. 10 yılda hazırlandığını söylediğiniz bu müfredat değişikliği gizli ajandanız mıydı? Gizli saklı çalışarak paralel bir müfredat mı hazırladınız? Bu süreçte kimlerle çalıştınız? Komisyona kimler, hangi kriterlere göre seçildi? Taslak programları yazanlar arasında dernek ve vakıf görünümlü tarikat ve cemaatler mi var? Yeni müfredata neden ihtiyaç duyuldu? Önceki müfredatın eksikliklerini tespit edip bir ihtiyaç analizi yaptınız mı? Pilot uygulamasını nerede yaptınız, sonuçları nedir? Görüş ve önerileri bildirmek için neden e-devlet üzerinden giriş yapılıyor? Amacınız insanları fişlemek mi?
Ömer Faruk Yelkenci’den Mi Model Aldınız ?
Taslakta yer alan Erdem-Değer Eylem Modeli’ni, Bakan Yardımcınız Ömer Faruk Yelkenci’nin genel müdürlüğünü yaptığı okullarda geliştirilen Hayat-Denge Modeli’nden mi aldınız? Bu nedenle mi bilimsel bir kaynakça sunamadınız? kamuoyuna açıklamak zorundasınız. Müfredatlar ülkelerin en az anayasaları kadar önemlidir, eğitimin amaçlarıyla ilgilidir. Bir toplumun ortak hafızasını ortak yaşama becerisini ortaklaşmasını müfredatlar üzerinden kurarız. Müfredatların değişmesi için toplumsal yapılarda büyük değişiklikler olması lazım. Bilimsel bir eğitim sisteminde müfredat değiştirme yerine, müfredat geliştirme kavramı kullanılır. Değişen durumlara uygun şekilde ortaya konulur, yenilikleri yakalamak için önce deneme okullarında uygulanır”